Argoda Velet Ne Demek? Felsefi Bir Bakışla Dilin, Etikin ve Varoluşun İzinde Bir filozof için dil, sadece iletişimin aracı değil, aynı zamanda varoluşun aynasıdır. Sözcükler, insanın dünyayı kavrama biçimini, toplumsal hiyerarşiyi ve etik sınırlarını belirler. Argoda kullanılan her kelime, toplumun görünmeyen bilinçaltına açılan bir pencere gibidir. Bu bağlamda, “velet” kelimesi yalnızca bir çocuk tanımı değil; gücün, küçümsemenin, aidiyetin ve değer yargılarının karmaşık bir yansımasıdır. Peki, argoda velet ne demektir? Ve bu kelime, insanın ahlaki, epistemolojik ve ontolojik dünyasında neye tekabül eder? Etik Perspektif: Küçümsemenin Ahlakı Etik açıdan “velet” kelimesi, bir küçümseme, hatta bir dışlama aracıdır. Argoda “velet” genellikle olgunlaşmamış, deneyimsiz…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Dil ile Şükür Ne Demek? Mizahın Diliyle Teşekkür Etmenin İncelikleri Düşünsenize… Sabah kahvenizi döküyorsunuz, ama fincan kırılmıyor. “Ohh hamdolsun!” diyorsunuz. İşte tam da o anda, dilinizin şükürle flört ettiği o sihirli ânı yakalıyorsunuz! Dil ile şükür, işte bu küçük ama mucizevi temas anlarında ortaya çıkar. Hani hem komik, hem derin, hem de “bu dünyada hâlâ umut var” dedirten türden bir şeydir. — Dil ve Şükür: Birbirine Aşık İki Eski Dost “Dil ile şükür” deyince akla ilk olarak güzel cümleler, dualar, teşekkürler gelir. Ama biraz dürüst olalım: bazen bu şükürler otomatiğe bağlanmış gibidir. Mesela annemizin klasik “Elhamdülillah bugün de sağ salim…
Yorum BırakHaşereler Neyi Sevmez? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme Haşereler, yaşam alanlarımızda en az görmek istediğimiz canlılardır. Onlarla olan ilişkimizi çoğu zaman bir mücadele olarak tanımlarız. Ancak, haşerelerle olan etkileşimimiz, yalnızca bir rahatsızlık yaratmanın ötesinde, toplumsal cinsiyet ve sosyal adalet gibi geniş dinamiklere de dokunan bir konudur. Gelin, bu konuya daha derinlemesine bakalım ve haşerelerle ilişkimizin, toplumsal yapıdaki farklılıkları nasıl yansıttığını birlikte keşfedelim. Haşerelerin Sevmediği Şeyler: Bir Çeşitlilik Perspektifi Çeşitlilik, yalnızca insan ilişkilerinde değil, doğadaki her düzeyde kendini gösteren bir olgudur. Haşereler de çeşitliliği sevmez. Çoğu haşere, özellikle güçlü kokuları, belirli ışık koşullarını ve nem oranlarını olumsuz…
Yorum BırakTüzel Kişiler Ne Yapar? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Edebiyatın Gücü: Kelimeler, Anlatılar ve Dönüştürücü Etkileri Edebiyat, bir yazarın düşünce dünyasının derinliklerinden, kelimelerin ve anlatıların büyülü gücünden beslenir. Her kelime, sadece bir işlevi yerine getirmez; aynı zamanda bir dünyayı kurar, bir toplumun ruhunu işler. Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin insanları, düşünceleri ve toplumsal yapıları dönüştürme gücüne sıkça tanıklık ederim. İşte bu güç, tüzel kişilerin varlığında da kendini gösterir. Tüzel kişiler, edebiyatın gözünden bakıldığında sadece birer hukuki varlıklar değil, aynı zamanda toplumda iz bırakan, yönlendiren ve anlam yükleyen karakterlerdir. Peki, tüzel kişiler edebiyatın izlediği yolculukta ne yapar? Bu soruyu yanıtlamak, edebiyatın toplumsal ve…
Yorum BırakKimler Gemi Adamıdır? Felsefi Bir Deneme Filozof Bakışıyla Bir Gemi Adamı Tanımı Bir filozof, her şeyin ötesinde, bir kavramın özünü sorgulamaya meyillidir. Bu yüzden, “Kimler gemi adamıdır?” sorusunu sormak, sadece bir meslek grubunun tanımını yapmaktan çok daha derin bir felsefi meseleye işaret eder. Gemi adamı, sadece bir denizci ya da bir taşıma işçisi midir, yoksa bir kimlik, bir yaşam biçimi, varoluşsal bir rol mü? Her kavramın altındaki etik, epistemolojik ve ontolojik boyutları keşfetmek, bu soruya daha derinlemesine bir yanıt arayışını ortaya koyar. Denizle, suyla, yolculukla ve belirsizlikle olan ilişkimiz, insanın evrimine, bilinçli varoluşuna ve etik değerlerine dair önemli ipuçları verir.…
Yorum BırakTemyiz Ne Karar Verir?—Yargının Eşiğinde, Kalbin ve Aklın Diyaloğu Bu akşam size küçük bir hikâye anlatmak istiyorum. Bir adliye koridorunda karşılaştığım iki insanın, iki farklı bakışın, iki ayrı nefesin hikâyesi… “Temyiz ne karar verir?” diye sorulduğunda, cevabın sadece maddelerden ibaret olmadığını, bazen bir kalp atışı, bazen titreyen bir umut olduğunu hatırlatan bir hikâye. Koridorda İki Adım: Strateji ve Şefkat Yan Yana Mert, çözüm odaklı ve stratejik biri. Dosyayı elinde sıkıca tutuyor; sayfaların kenarları çizilmiş, satır araları işaretli. Onun dünyasında her şey bir planın parçası. “Temyiz, hatayı bulur, hukuku düzeltir,” diyor. Sözleri keskin, çizgileri net. Elif ise empatik ve ilişkisel yaklaşımıyla…
Yorum BırakGenelleme Ne Demek? Geçmişten Günümüze Tarihsel Bir Analiz Geçmişi Anlamak, Bugünü Kavramak: Bir Tarihçinin Bakış Açısı Tarih, insanlığın birbirine bağlı hikâyelerinin bir araya geldiği bir yolculuktur. Geçmişin izlerini takip ederken, yalnızca olayları birer kronolojik veri olarak görmekle yetinmeyiz. Bizler, bu olayları daha geniş bir çerçevede, toplumların dönüşümünü, bireylerin kararlarını ve kırılma noktalarını anlamaya çalışırız. Peki, tarihsel süreçleri daha iyi anlayabilmek için en önemli araçlardan biri nedir? Cevap basit: Genelleme. Genelleme, bir olguyu, bir grubu ya da bir durumu daha geniş bir perspektifte ele almak demektir. Bu kavram tarihsel süreçlerde olduğu gibi, günlük yaşamda da karşımıza çıkar. Hem bireylerin hem de…
Yorum BırakGaziantep’i Kim Kurtardı? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen: Bir Siyaset Bilimcinin Girişi Siyaset bilimi, güç ilişkilerini, toplumsal düzeni ve bu düzenin nasıl şekillendiğini anlamaya çalışır. Toplumlar, sürekli olarak iktidar yapıları ve sosyal dinamikler arasında denge kurmaya çalışırken, bu dengeyi bozan faktörler de sürekli var olur. Bir toplumu “kurtarmak” ya da “korumak” gibi kavramlar, yalnızca askeri müdahaleleri ya da siyasi mücadeleleri değil, aynı zamanda ideolojik çatışmaları, ekonomik kararları ve toplumsal etkileşimleri de içerir. Gaziantep’in kurtuluşu, sadece askeri bir zafer ya da bir halk hareketinin sonucu değil, aynı zamanda çok katmanlı bir…
Yorum BırakCeylan Hangi Ülkede Yaşar? Edebiyatın Dilinde Bir Doğa Yolculuğu Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, kelimelerin büyüsüyle gerçekliği şekillendiren bir sanattır. Bir yazarın kaleminden çıkan her kelime, bir dünyayı, bir düşünceyi ya da bir duyguyu inşa eder. Anlatıların gücü, yalnızca anlatılacak olan hikaye değil, aynı zamanda bu hikayenin taşıdığı derin anlamlardadır. Ceylan, bu anlamda, bir metnin sadece dışsal değil, içsel zenginliğini barındıran bir figürdür. “Ceylan hangi ülkede yaşar?” sorusu, bir yerde fiziksel olarak var olan bir hayvandan çok daha fazlasını arar. Bu soru, doğanın ve insanın iç içe geçtiği bir evrenin kapılarını aralar. Her bir ceylan, farklı bir coğrafyaya,…
Yorum BırakTaha Suresinin 24. Ayeti: Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektifinden Felsefi Bir Analiz Felsefe, insanın evreni ve varoluşu anlamlandırma çabasıdır. Bu arayışta, metinler, peygamberlerin sözleri ve dini öğretiler yalnızca manevi kılavuzlar değil, aynı zamanda varlık, bilgi ve etik üzerine derinlemesine düşünceler sunan kaynaklardır. Kur’an, özellikle ahlaki ve ontolojik sorulara dair önemli tartışmalara zemin hazırlayan bir metin olarak, insanlık tarihinin düşünsel gelişimine büyük katkılar sağlamıştır. Bu yazıda, Taha Suresi’nin 24. ayetini inceleyecek ve onu üç temel felsefi perspektiften —etik, epistemoloji ve ontoloji— ele alacağız. Taha Suresinin 24. Ayeti Nedir? Taha Suresi’nin 24. ayeti şöyle der: “Onun karşısına çık ve ona de ki:…
Yorum Bırak